20 Kasım 2012 Salı

Kaybedenler Kulübü Replikleri (2010)
















 
İyi geceler Sayın Dinleyen sizinle yatmış mıydık?
Cevabı olmayan herhangi bir şeyin sorusu da olmaz zaten sayın dinleyen. Sorular sadece cevabı duymak isteğiyle var olurlar.
Kaybedecek bir şeyinin kalmaması, özgürlük galiba.
Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?
Bazen büyük farklılıklar insanları birbirine daha da yakınlaştırır.
Yalnızlıkla öyle güzel dalga geçiyordunuz ki; sonraki akşamınınkini de dinleyeyim ondan sonra yaparım, dedim. Farkında olmadan baktım ki, sürekli sizin programı bekler oldum. Beklerken de bir baktım ölmeyi unutmuşum.

Hiç aradığın şeyi bulduğunda, bulduğun şeyin aradığın şey olup olmadığına dönüp baktın mı ?
+ Yıl 1917 falan viyanadayız.
- Işte bizim Karl var
+ Kral mı?
- Karl!
+ Kral diyoruz işte biz ona, Sakallı ışte.
Yeryüzünde sana en uzak nokta aslında sırtındır.
Bunca insan yalnızken neden bunca insan yalnız. Madem hepimiz yatıyoruz neden yalnız yatalım?
Kadınların özelliği ne biliyor musun?
Seni sen yapan özelliklere âşık olup sonra senden o özellikleri almaya kalkıyorlar.
Bazen gidersin, sırf dönebilmek için.
İnsan karar vererek aşık olmaz. Sadece bir bakar, olmuş.
-Yaşlı bir Kızılderili ne kadar yanılabilir?
+Bazen yanılabilir.
- Bazen susar.
+ Bazen konuşmak ister.
- Bazen dinlemek ister.
+ Bazen yalnız kalmak ister.
- Bazen arkadaş ister.
+ Bazen gitmek ister.
- Gider bazen.
+ Bazen gidemez.
- Bazen hiç gidememekten korkar.
+ Bazıları sonsuz neşeye dolar.
- Bazıları sonsuz geceye.
+ Bazen ölürsün.
- Bazen ölemezsin.
- Bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin.
+ Bazen kendinden uzaklaşmak ister insan.
- Bazen gidersin, sırf dönebilmek için.
+ Bazen ağlarsın bayağı.
- Bazen ağlayamıyorsun bayağı bayağı.
+ Bazen içiyorsun, bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da …bazen sen zaten içmeye gidiyorsun.
- Bazen Acıbadem’den bir taksiye biniyorsun, Kadıköy diyorsun.
+ Bazen yüzüne bile bakmıyor.
+ Bazen bir kadın geliyor oturuyor karşına… ve ağlıyor.
- Kadınlar hep ağlıyor.
+ Bazen bir kadın sana… “En çok korktuğum şey, bir kadının göz yaşıdır” diyor, kendi adına.
- “Eğer çok sevdiysem” diyor… “Eğer çok sevdiysem…”
+ Oysa bilmiyor ki, sevmek de bir… An’a ait.
- Her şeyin başı su.
+ Felsefenin de.
- Üff eski sevgilimi hatırladım ya.
+ Hangisini?
- Ya,işte onu hatırlıyamadım…
Bazı insanlar aile kurmayı öğrenirler. Yani buna değer verirler. Bazıları ise başka bir takım şeylere, değer verirler. Onlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplum için erimiş olan birey. Toplum koleje girmeyi bir değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yoksayma halidir. Koleje girmek için yarışır, üniversiteye girmek için yarışır, iyi bi işe girmek için yarışır, güzel bi kadınla evlenmek için yarışır. Devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu.
-Naber?
+Standart.
-Allah standarttan ayırmasın.
- Nasılsın?
+ Standart.
İnanın burda sizlerle beraber sabah kadar kalıp program yapmak isterdik ama kabul edersinizki bizim de bir sex hayatımız var.
- Geçen cumaya gittim.
+ Ne zaman?
- Salı. Ben hep salıları giderim, daha sakin olur.
yol zamanın bi fonksiyonu değildir. hız , yolun zamana bölünmüş halidir. ivme ve sürtünme katsayısı bizi ilgilendirmez. yolda olmak bi hıza sahip olmayı gerektirir. aksi durum , yolda durmaktır.
durmak , sıkıcıdır ..
yolda durmak , yolda olmak anlamına gelmez .. yolda durmak , yolda durmak anlamına gelir ..
yolun bittiği yerde durulmaz ,.. ya önce durulur , ya durulmaz ..
bazen yolun kenarından renksiz duru sular akar. o sularda balık da vardır. yolun yardığı tepelerin biri yeşil toprak , diğeri bej olabilir.
su , aktığı yerin rengine bürünmez. ama , sana öyle gelebilir.
ayrıca .. yol ,
bitmez ..!!
o , labirentin duvarıdır ..
evet , yol .. asla bitmez ..

El Gringo / The Gringo / Amerikalı Replikleri (2012)





the-gringo-amerikalı-replikleri-film replikleri 

Büyükannem bana kim dik durursa o kişi asla yalnız kalmaz diye öğretmişti.

Edwin Boyd / Citizen Gangster Replikleri (2011)

 
Nathan Morlando-citizen-gangster-replik-film-replikleri

- NasıI hissettiriyor?
+ Ne, nasıI hissettiriyor?
- Yani, sen rol yaparken.
+ Ben yaşadığımı hissediyorum.
Korkuyorum, çünkü etrafımdaki kimse korkmuş görünmüyor.
Hatıralar, hatıra olarak kalmalı.
- Biraz düşün. Tam bir çıIgınsın.
+ Ben çıIgın değilim. Dünya çıIgın. Ben sadece onun aynasıyım.
Bankanız servetini birazcık paylaşmalı
.
Bir insan kendi kaderinin efendisi olmalı, değil mi?
- Komşularınızla konuştuk. Sizin iyi bir işi olan iyi bir
aile babası olduğunuzu söylediler. Eğitimli bir askersiniz. Yanlış giden neydi?
+ Benim için yanlış giden çok şey vardı. Ne yani, siz çocuklar gazeteleri okumuyor musunuz?
Hayat çok kısa. Yaşamaya başlamanın zamanıydı. Ben de başladım.

Eğer sevgilinin ateşli bir hayatı varsa, gir hayatına birlikte dene yanmayı.
Cennette olmayan babamız, senin adını kutsuyorum.
Egemenlik kimseye ait değildir. Senin iraden dışında.
Bir kez polis oldun mu daima polis kalırsın.

Flypaper / Çifte Soygun Replikleri (2011)

sinek kağıdı-flypaper-çifte soygun film
Suyla Çin işkencesi yapalım mı? Nasıl yapıldığını Discovery’de gördüm.
Normal insan yoktur, normal olduğuna inanan insan vardır. Deliler içinse normallik ölümdür.
Tanrıyı güldürmek istiyorsan, ona planlarından bahsedin.
Problem ne biliyor musun? Herkes paranın mutluluğu satın alamayacağını söyler, ama gerçekte kimse buna inanmaz.
Aslında güzel kızlar tek boynuzlu at gibidir. Nadir, çok değerli ve korumaya muhtaçtırlar.

August Eighth / Август. Восьмого / Avgust. Vosmogo Replikleri (2012)

 
Avgust. Vosmogo 2012-movie-film-wallpaper

Eğer Çeçenistan ve İnguşetya olmasaydı derdimiz daha az olurdu, değil mi?
- Çocuklar, bu iş(savaşmak) için kaç para alıyorsunuz?
+ Çok az. Böylece kibirli olmuyoruz.
Bu dünyada gün doğar ve batar, her şeyin bir sebebi var.
İşte yaşam böyledir, yeryüzünde ve denizlerdedir.
Tüm gezegenlerden daha eski, bütün bulutlardan daha yukarıda,
Adına basitçe aşk denen bir rüya var.

Trilogia: To livadi pou dakryzei / The Weeping Meadow / Ağlayan Çayır Replikleri (2004)

 
Trilogia: To livadi pou dakryzei

Gardiyan…Hiç suyum yok…Hiç sabunum yok…Hiç kağıdım yok ki çocuklarıma yazayım…
Üniformalar değişti…Gri giyiyorsun, gardiyan…Gardiyan, siyah giyiyorsun. Adım Eleni.
Bir devrimciye yataklıktan buradayım.Şimdi nereye götürüyorsunuz beni?
Gardiyan…Hiç suyum yok… Hiç sabunum yok…Çocuklarıma yazacak kağıdım yok..
Üniformalar değişti… Almanlar yeşil giyer…Sen Alman mısın gardiyan?
Adım Eleni. Bir devrimciye yataklıktan buradayım.Şimdi nereye götürüyorsunuz beni?
Aralık 1944′de ben de oradaydım,insanların kurtuluşu kutladıkları o meydanda.
Şimdi nereye götürüyorsunuz beni?Üniformalar değişti. Sen İngiliz misin gardiyan?
Kaç para mermi? Ya kan ne kadar? Bütün üniformalar aynı gardiyan…
Gardiyan…Hiç suyum yok…Hiç sabunum yok…Çocuklarıma yazacak kağıdım yok…
Şimdi nereye götürüyorsunuz beni? Adım Eleni. Yaralı bir gerillayı sakladığım için buradayım… Gardiyan…Sürgündeyim… Mülteciyim ve her yerden sürüldüm.Rıhtımda ağlayan üç yaşında bir kız…
Hiç suyum yok…Hiç sabunum yok… Çocuklarıma yazacak kağıdım yok…