2 Ocak 2013 Çarşamba

Il mio nome è Nessuno / My Name Is Nobody / Benim Adım Hiçkimse Replikleri (1973)

 my_name_is_nobody wallpaper

Erkeğin kalbine giden iki şey vardır; Kurşun ve altın.
Uzun bir yaşamın sırrı, kısaltmak için uğraşmamaktır.
Birini takdir ediyorsan, ondan iyi olmak istersin ona gösteriş
yapmaya başlarsın, şansını zorlarsın sonucu bilmeden önce, ölürsün.
Biliyor musun, küçük bir çocukken senin gibi olmayı hayal ederdim.
Adamlar, açık bir arazide At sırtında, 150 saf ve acımasız orospu çocuğu.
Ve sen onlarla yüzleşiyorsun. Tek başına.
Komşularının yükünü paylaşmayı bilen adam, iyi adamdır.

- Bazen küçük bir risk, büyük bir savaşa neden olabilir, bilirsin.
+ Eğer risk ufaksa, ödülde ufak olur.
Hayatın bir ceket iliğine bağIı, Bay Beauregard.
Vücut beynin istediği kadar güçlüdür.
İnsanlar, günlerini, aylarını, yıllarını harcarlar ama 30 saniyede
o yaşam bitiverir.
Hiçkimse bir hatası için ölmeye değmez.
Uçmayı bilmeyen ufak bir kuşçuk varmış. Dondurucu soğuk bir gecede,
yuvasından aşağı bakarken yere yapışmış.
Şöyle yapmaya başlamış: deli gibiymiş, çünkü yer
gerçekten buz tutmuş. Şansına, bir süre sonra inek gelmiş ve onun haline üzülmüş.
Bu yüzden kuyruğunu kaldırmış ve sıçmış! Kuşçuğu, kocaman ve sıcak tezeğin içine batırmış.
Küçük kuşçuk yine ısınmaya başlamış ama küçük kuşçuk yine de mutsuzmuş,
Şöyle yapmaya başlamış:
Daha zor haldeymiş. Kötü kalpli bir çakal onu duymuş ve sinsice sokulmuş.
Tezeğe doğru uzanmış.Tezeğin içinden onu almış. Özenle üzerindeki
pisiliği silkelemiş. ve sonra kuşçuğu yutmuş ve geğirmiş!
Büyükbabam burda bir mesaj var derdi: “Kendini kollamalısın. “
Bir kahraman, kaderini beklemeli.
Bazen kaderinden kaçmak istesende, o seni yine de yakalar.
Genel ev tabelası gibi parlıyorsun.
Ölüm bir insanın başına gelecek en kötü şey değil.
Senin ve benim aramda bir fark var. Ben hep beladan kurtulmaya çalıştım ama sen her zaman bela aradın.
Hala iyi bir silahın ve hızlı bir elin herşeyi çözebileceğini düşünüyoruz.
Üstüne pislik atan kişiler her zaman seni incitmek istemezler,
üstüne reçel atan kişilerde her zaman sana yarım etmezler.
Ama ana fikir eğer burnunu boka sokarsan, ağzını kapalı tut.
Bazıları, yıllara bakarsan genç, saatlere bakarsan yaşlıdır.
Derler ki; mesafeler arkadaşIığı daha da güçlendirirmiş.
Not: Eski dostundan son bir tavsiye: Berberde traş olurken
usturanın doğru adamın elinde olduğuna emin ol…

Osmosis Jones Replikleri (2001)


osmosis_jones-wallpaper

Bazen çok fazla dikkatli olmak bütün gereken şeydir.
- Daha çok meyve ve sebze yemelisin. Maymunlar gibi
+ Tatlım, maymunların o kadar çok meyve ve sebze|yeme sebebi
bir ineği kesecek kadar akıllı olmamaları.
Soluk borusundan gelen çeşitli mikroplar var.
Eğer kan akışına karışırlarsa, hasta olduğumuzun resmidir.
Burun akıcı, tavuk çorbası içici, kıça termometre sokucu hastalık..
- Nerelisin?
+ Şikago üniversites, phi beta kapsül den mezunum.
- Süper, okul çocuğu vermişler yanıma.
+ soğuk algınlığı ve grip için FDA tastikli
ve Rahatlama Teknikleri doktoram var. Sen nerede okudun?
- Ben sindirim sisteminin yanlış tarafında büyüdüm. Okul falan yoktu.
Lise olarak kıç bölgesine gittim. Hayır kıç deliğindeydim. Tam o kıvrımlı kokulu merkezde.
Fındık yağı ve selülit sandviçleriyle beslendik. Hiç saçını osurukla kuruttun mu?
+ Tamam fakirmişsin.
- Emin olabilirsin. Kıçta kalan tuvalet kağıdı parçacıklarından kardanadam yaptın mı hiç? Yoksulluk bu işte.
+ Beni kusturacaksın.

Akira Kurosawa's Dreams / Yume / Dreams Replikleri (1990)

 
Akira Kurosawa's Dreams  Yume

Çok çalışmak güzel bir şey, uzun yaşamak ve sonra da şükretmek.
- Aklıma gelmişken, siz kaç yaşındasınız?
+ Ben mi? 103 yaşındayım. Yaşama veda için iyi bir yaş.
Bazıları yaşamın zor olduğunu söylerler. Bu yalnızca boş laf.
Gerçekte, yaşamak güzel bir şey. Heyecan verici.
Komutan ölü askerlerine hitaben:
Size “kahramanlar” diyorlar ama sizler tıpkı köpekler gibi öldünüz.
Günümüzde insanlar, gerçekte doğanın yalnızca bir parçası olduklarını
unuttular. Hala daha yaşamlarımızın bağlı olduğu doğaya zarar veriyorlar.
Daima daha iyi bir şeyler yapabileceklerini düşünüyorlar. Özellikle de bilimadamları.
Onlar akıllı olabilirler fakat çoğu doğanın kalbini anlamıyorlar.
Onlar yalnızca sonunda insanları mutsuz eden şeyler icat ediyorlar.
Buna karşın buluşları ile öğünüyorlar. Daha da kötüsü, insanların çoğu da öyle.
İnsanlar onları mucizeymiş gibi görüyorlar. Onlara tapıyorlar.
Aslında doğayı yitirdiklerini bilmiyorlar. Yok oluşa doğru gittiklerini
görmüyorlar. İnsanlar için en önemli şey temiz hava ve temiz sudur
ve onları yaratan ağaçlar ve çimenler. Herşey sonsuza kadar
pisletiliyor…kirletiliyor. Kirli hava, kirli su insanların yüreğini kirletiyor.

Şeftaliler satın alınabilirler. Ama hepsi çiçek açmış bir meyve bahçesini
nereden satın alabilirsiniz? Ben bu meyve bahçesini seviyorum
ve buradaki çiçek açmış şeftali ağaçlarını. Ama onlar artık burada olmayacaklar.
İşte bunun için ağlıyorum.
Biraz zaman ayırır ve de dikkatle bakarsanız, doğadaki herşeyin kendine has
bir güzelliği vardır. Doğal güzellik oradayken kendimi onun içinde
tamamen kaybederim. Ve sonra da bu sanki bu bir rüyaymış gibi,
manzara benim için kendi kendini boyar.
- İyi misiniz? Yaralandınız mı?
+ Bu mu?
- Evet.
+ Dün kendi portremi tamamlamaya çalışıyordum, kulağımı tam doğru olarak çizemedim,
ve ben de kesip attım.
- Neler oluyor? Fuji dağı faaliyete mi geçti? Ne korkunç.
+ Bundan daha da kötüsü oldu. Bilmiyor muydun? Nükleer Enerji Tesisi patladı.
Altı atom reaktörü. Biribiri peşisıra patlıyorlar. Japonya çok küçük,
bu yüzden kaçacak yer yok.
Bulutlar, kırmızı olan. O Plutonium-239 dur. Gram’ın 10.000.000 da biri bile
kansere neden olur. Sarı olan strontium-90 dır. İçine girer
ve lösemiye neden olur. Mor renkli olan cesium-137dDoğumu etkiler.
Mutasyonlara neden olur. Hilkat garibeleri doğar. İnsan’ın aptallığı inanılmaz.
Radyoaktivite görünmezdi. Ve tehlikesi nedeniyle onu renklendirdiler.
Fakat bu birşey değiştirmez, yalnızca seni hangisinin öldüreceğini bilirsin.
Ölümün kartviziti.
Yavaş ölüm daha da kötüdür… Ölmeyi beklemek yaşamak değil ki.
Bize nükleer tesislerin güvenli olduklarını söylemişlerdi.
İnsan kazaları tehlikelidir. nükleer tesisin kendisi değil.
Kaza olmayacak, tehlike yok. Bunlar bize söyledikleri. Ne yalanlar!
Fiyatları yüksek tutmak için güğümler dolusu sütü nehire döktüm.
Patatesleri ve lahanaları buldozerle gömdüm. Ne aptallık!
- Bu köyün adı nedir?
+ Bir adı yok. Biz ona yalnızca “Köy” deriz. Bazıları da Sudeğirmeni Köyü derler.
- Burada hiç elektrik yok mu?
+ Ona gerek duymuyoruz. İnsanlara fazla konfora alışmışlar.
Konforun daha iyi olduğunu düşünüyorlar. Gerçekten iyi olanı da
fırlatıp atıyorlar.
- Ama ya ışık nasıl olacak?
+ Bizim mumlarımız ve lambalarımız var.
- Ama gece çok karanlıktır.
+ Evet. Gece olması gereken de budur. Gece neden gündüz kadar
aydınlık olsun ki? Fazla parlak geceleri sevmem. Yıldızları göremezsiniz.

Gone Baby Gone / Kızımı Kurtarın Replikleri (2007)

 
Gone Baby Gone 2007

Hayat insana hak ettiğini verir.
Rahibim, utancın sana neyi yanlış yaptığını söyleyen Tanrı’dır der.
Çocuğunuzu gözünüzün önünden ayırmayın. Hiç kimseye emanet etmeyin.
Kollarınıza sarın. Kalbinizde oldukları sürece kollarınıza sarın.
- Cinayet günahtır.
+ Kimi öldürdüğüne bağlı.
Çocuklar affeder. Çocuklar yargılamaz. Çocuklar öteki yanağını uzatır.
Bu şehir merhametsiz olabiliyor. Küçükken rahibimize, nasıl olur da
hem dünyadaki tüm kötülüklerden kendimizi korur ve yine de cennete
gidebiliriz, diye sormuştum. Tanrı’nın çocuklarına söylediğini söyledi bana.
“Kurtlar arasındaki kuzusun yılan gibi gibi akıllı olurken güvercin gibi de masum ol. “

- İnsanların neyi neden yaptığını bilemeyiz. Herkes kendi penceresinden bakar.
+ Herkesin kendi gerekçesi vardır.
Sizin seçmedikleriniz, sizi siz yapan şeylerdir, buna hep inanmışımdır.
Yaşadığınız şehir. Yaşadığınız mahalle. Aileniz. Buradaki insanlar bunlardan gurur duyar.
Sanki kendi başardıkları bir şeymiş gibi. Ruhlarını kaplayan vücutlar. Şehirler o insanlarla özdeşleşir.
İşiniz kayıp kişileri bulmak olduğunda nerede büyüdüklerini bilmek işinize yarıyor.

An American Crime / Bir Amerikan Suçu Replikleri (2007)


An American Crime-2007-wallpaper-pictures

Ne olursa olsun Tanrının daima bir planı vardır. Sanırım hâlâ bu planın ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Dualarımı işit ve bana güç ver Tanrım. Yalnız ve çaresizim.
Kalbimdeki sıkıntıyı sök at. Ve bana eski güzel günlerimi getir.
Düşmanlarımı benden uzak tut. Benden nefret edenleri bana yaklaştırma.
Işığınla bana yol göster. Utanacağım bir şey yaptırma. Sana sığınıyorum Tanrım.
Gururum ve kendime güvenim kaybolmasın. Benimle olsun.
Bu hayatta yapmamız gereken şeyler vardır. Bunlar hoşumuza gitmese de..
Eğer pek çok çocuğunuz varsa sürekli etrafınızdaysalar, her zaman kavga edip
bağırışıyorlarsa, insan oldukça yıpranıyor, zihinsel ve duygusal yönden de.
Çocuklarını korumak için beni feda etmişti. Kendini korumak için de onları feda etti.

Lost in Translation / Bir Konuşabilse Replikleri (2003)

 
lost-in-translation-screenshot

Evliliğinde çocuk gibisin. Araba kullanmayı bilsen de kaçınılmaz kazalar vardır.
Kim olduğunu anladıkça ve ne istediğini, daha azı senin olur ve herşey hayal kırıklığına uğratır.
- Ben çok basitim.
+ Bu iyisin demektir.
İlk çocuğun doğduğu vakit bu korkutucu oluyor. Senin hayat, bildiğin hayat tamamen gider. Geri gelmemek üzere..
Ama onlar yürümeyi öğrenir sonra konuşmayı, o zaman onlarla olmak istersin. Zamanla o ana kadar tanıdığın ve
tanışacağın en tatlı insanlara dönüşüverirler..

Dogville Replikleri (2003)

 
dogville_2003_movie

Başkalarını affetmek için bulduğun bahaneleri kendin için asla kullanmazsın.

Adını Sen Koy Replikleri (2009)

 
Adini-Sen-Koy-2009-resim

Aşk nedir biliyor musun? Bir kız için dünyadaki bütün kızlardan vazgeçmek ve bundan zerre kadar pişmanlık duymamak.

Anna and the King / Genç Kız Ve Kral Replikleri (1999)


anna-and-the-king

Eğer Aşk bir seçenek olsaydı, bu kadar keskin bir acıyı kim seçerdi?
Söyleyecek çok şeyi olan bir kadın susuyorsa, sessizliği sağır edici olabilir.

La Haine / Protesto Replikleri (1995)

 
la-haine-replikleri

Önemli olan düşüş değil yere çarpıştır.
Polis: Polisler sizi dövmek için değil, sizi korumak için sokakta.
Eylemci: Bizi sizden kim koruyacak?
İntikam soğuk yenen bir yemektir.
Herkes tartışmadan böyle kaçarsa ne olacak? Sonunda büyük bir kargaşa çıkacak.
İyi polisler de vardır. Ama iyi dazlak, ölü olandır!
Bildiğim tek şey var o da kurşunlardan hızlı koşamayacağım.
Kahretsin kendimi galaksiler arasında kaybolmuş bir karınca gibi hissediyorum.

Hırsızlık için hapiste bir ay yatmak hiç de şerefli değil.
Eğer sıçmanı Tanrı istiyorsa, kakanı da o itiyordur.
- Okula gitseydin eğer nefretin..
+ Kes.
- Nefretin, nefreti beslediğini öğrenirdin!
+ Ben okula gitmedim. Sokaklardan geldim. Ne olacak? Sokaklar bana ne öğretti
biliyor musun? Öteki yanağını çevirirsen geberirsin.
Elli katlık bir binadan düşen adamın hikayesini biliyor musun?
Her katta kendini rahatlatmak için kendine şunu demiş:
“Buraya kadar her şey yolunda. Buraya kadar her şey yolunda.”

Hachi-gatsu no kyôshikyoku / Rhapsody in August / Hachigatsu no rapusodî / Ağustos'ta Rapsodi Replikleri (1991)

 
Hachi-gatsu no kyôshikyoku

Konuşurken suskun olan insanlar var.
“Çok susadım su, su” iniltileriyle öldüler. Ama şu günlerde bir çok insan için atom bombası bir zamanlar
olmuş bir şey. İnsanlar böylesine korkunç bir olayı bile akan yıllarla yavaş yavaş unutuyor.
Yanmış ağaçlar sonsuza dek kalır çünkü çürümezler.
Hiçbirimiz, anne babalarımız dahil savaşı tanımadık. Sonuçta atom bombası
hakkında bir şey bilmiyoruz. Bizim için korkutucu kısa peri bir masalından öte bir şey değil
Kafalarının üstüne atom bombası düşen insanların hislerini asla anlamadık. Asla durup, düşünmedik.
Sizi salaklar! Hem atom bombasını atıyorlar, hem de|hatırlamaktan hoşlanmıyorlar.
Hoşlanmıyorlarsa, hatırlamak zorunda değiller. Fakat ben bilmezlikten gelemem.
Savaşı bitirmek için attıklarını iddia ediyorlar. Neredeyse kırk beş yıl oldu.
Ama o parıltı savaşı bitirmedi. Hala insanları öldürüyorlar. Yine de savaş, suçlu.
İnsanlar savaşı kazanmak için her şeyi yapıyor. Eninde sonunda hepimiz harabe olacağız.

- Bugünkü o yaşlı kadın niye geldi?
+ Benimle konuşmaya geldi.
- Ama hiç konuşmadınız ki. İkiniz birden bir şey söylemeden|karşı karşıya oturdunuz.
Sonra hiçbir şey demeden kadın|seni selamlayarak gitti.
+ Bazı şeyleri anlamak için|konuşmaya gerek yoktur. Onun kocası da aynı
büyük baba gibi Nagasaki’de öldü. İşte bu yüzden buraya gelir, konuşmadan
oturur ve yine konuşmadan gider. Konuşurken suskun olan insanlar var.
A.B.D.’den nefret edişim çok uzun zaman önceydi. Büyük babanın ölümü kırk beş yıldan fazla oldu.
Şimdi A.B.D.’yi ne seviyorum ne de ondan nefret ediyorum. Hepsi savaş yüzünden. Utanılacak olan savaştır.
Savaş sırasında birçok Japon öldü. Amerikalı da öldü.
- Suzukichi’nin buraya gece gelip yüzecek kadar kaçık olduğuna inanmıyorum.
+ Bu sadece kaçık olduğunu kanıtlar.
Amerikalılar atom bombasını hatırlamaktan hoşlanmazlar.
Özellikle Amerikalı Japonlar bu konuda hassaslar.
Onlar bu olayı dişe diş olarak görüyor.
Doğruyu söylemenin neresi yanlış?
Bombanın buraya atıldığına inanmak çok zor. İnsanlar her şeyi unutuyor, hem de çabucak.

The Avengers / Yenilmezler (2012)




Kaptan Amerika: Zırhın içinde büyük bir adam, onu alınca senden geriye ne kalıyor?
Iron Man: Bir dahi, milyoner, playboy ve bir hayırsever.
- Benim bir ordum var!
+ Bizde hulk var.
- Bize katılmanız gerek.
+ Peki cevabım hayırsa ?
- Sizi ikna ederim.
Biz bir takım değiliz , pimi çekilmiş bir bombayız.
Captain: Stark! Saldırı planına ihtiyacımız var.
Iron man: Benim bir planım var, saldırı.

Nick Fury: Adamlarınızla bir kavgamız yok.
Loki: Bir karıncanın bir botla kavgası olmaz.
Hani ben uygun değildim? Tam manasıyla ben dengesiz , kendini beğenmiş ve başkalarıyla geçimsiz biriydim?
Steve Rogers: Takım elbisen var mı ?
Clint Barton: Evet.
Steve Rogers: Giy o zaman.

The Fountain / Kaynak Replikleri (2006)

 

Ölüm huzura giden yoldur.
Ölüm yaradılışın bir parçasıdır.
Her gölge, ne kadar koyu olursa olsun, sabah güneşi tarafından tehdit edilir.
Ölüm bir hastalıktır. Aynı diğerleri gibi. Ve bir tedavisi vardır.
Bedenlerimiz ruhlarımızın hapishaneleridir. Derimiz ve kanımız,
tutsaklığımızın demir parmaklıklarıdır. Yine de korkmayın. Et çürür. Ölüm her şeyi küle çevirir ve,
böylece, ölüm her ruhu serbest bırakır.

Kraliçeniz Dünya’da ölümsüzlük arıyor… Sahte bir cennet. Bu, delalettir.
O sizi kibirliliğe sürüklüyor ve ruhtan uzaklaştırıyor. Ama bu aptallıktır,
çünkü, o da ölecek. Kıyamet Günü kaçınılmazdır. Her yaşayan ruh yargılanmalıdır.
Utancım büyük. Ülkemi koruyamadım.
Eski Ahit’e göre, Cennet Bahçesi’nde iki ağaç vardı. Bilgi Ağacı ve Hayat Ağacı.
Adem ve Havva, Bilgi Ağacı’nın meyvelerinden yiyince, Tanrı bahçeyi onlara yasakladı
ve Hayat Ağacı’nı sakladı.
Hepimiz hayatımız boyunca bütünün bir parçası olmak için çabaladık. Öldüğümüzde tam olmak isteriz, güzelliğe ulaşabilmek için. Çok azımız başarabiliriz. Çoğumuz geldiğimiz gibi gideriz, tekmeleyerek ve bağırarak.

The Big Sleep / Derin Uyku Replikleri (1946)




Bazı insanları unutamazsın, sadece bir kez bile görsen.
Aman Tanrım, etrafımızda pek çok silah, pek az akıllı kaldı.
- Şansını zorluyorsun, Marlowe.
+ Paramı böyle kazanıyorum.
İnsanları her zaman eğitimli fok balıkları gibi mi kullanırsınız?
Elindeki silahla dünyaya hükmedeceğini düşünen, bugün gördüğüm 2. kişisin.
Çiğ bir hayattan kalan duygusuz birine bakmaktasınız, bayım.
İki bacağı da felçli, kötürüm birine. Çok az yemek yiyebiliyor, bahsi bile
edilmeyecek kadar az uyku uyuyorum. Sıcak ortamlarda yaşayabiliyorum,
yeni doğan örümcekler gibi.

Kötü bir baba olarak görünüyorsam, Bay Marlowe bunun sebebi, hayata
ikiyüzlülük katamayacak kadar az bağlı olmamdandır.
- Aradığınızı buldunuz mu?
+ Evet, teşekkürler.
- İlk baskılarla ilgilenecek birine benzemiyorsunuz.
+ Sarışınlar ve şişelerle de ilgilenirim.
- Kimsin sen?
+ İnsanların pis işleriyle uğraşan biri.

The Wrestler / Şampiyon Replikleri (2008)


the-wrestler-wallpaper

Eğer zor bir hayat sürersen, özensiz yaşarsan ve mumu iki ucundan da yakarsan
bunun bedelini ödersin. Bu hayattaki her şeyi kaybedebilirsiniz, sevdiklerinizi
sizi sevenleri..
İhtiyar, işe yaramaz bir et parçasına döndüm.
insanlar Cadillac kullanırlar politikacıları merak ederler, gösterilere inanırlar.
Kaderin neler getireceğini bilemezsin.
Benim incinebileceğim tek yer dışarısı. Dünyanın umurunda bile değilim.

“Günahlarımız yüzünden vücudu delindi, günahlarımız yüzünden eziyet edildi.
Bize huzuru getiren eziyet sana geldi ve senin yaralarınla iyileştik.”
Daha iri ve güçlü olacağım.
- Bay Ramsemsky.
+ Bana Randy diyin.
- Randy, neredeyse ölüyordun. Gelecek sefer bu kadar şanslı olamayabilirsin.
+ Bu güzel haber için teşekkür ederim doktor.
Herkesin bir babaya ihtiyacı vardır, inan bana bu tarz (kötü) durumlar insanları yakınlaştırır.
- Kahretsin, artık böyle şarkılar yapamıyorlar.
+ Lanet 80′li yıllar en güzeliydi.
- Guns N’ Roses muhteşemdi.
+ Kesinlikle.
- Ve Def Leppard.
+ Sonra o Cobain korkağı çıkıp işleri piç etti.

La passion de Jeanne d’Arc / The Passion of Joan of Arc / Jeanne d’Arc’ın Tutkusu Replikleri (1928)


Jeanne d'Arc'ın Tutkusu replikleri (film, 1928)

- Hâlâ Tanrı tarafından gönderildiğine nasıl inanabiliyorsun?
+ Tanrı bizi nereye yönlendireceğini bilir ve biz de onun gösterdiği yolda ilerleriz. Evet, ben O’nun çocuğuyum.
- Peki ya büyük zafer?
+ Benim şehitliğim olacak!
- Peki ya kurtuluş?
+ Ölüm!
Kilise bağışlayıcıdır. Her zaman yanlış yola sapmış kuzuyu hoş karşılar.
- İnatçılığınla, Tanrı’ya küfrettiğini görmüyor musun?
+ Tüm kalbimle Tanrı’yı seviyor ve ona hürmet ediyorum. Siz benim, şeytan tarafından
gönderildiğimi iddia ediyorsunuz. Bu doğru değil. Bana ıstıtap çektirmek için asıl siz,
şeytan tarafından gönderilmişsiniz.
- Fazilet içinde misin?
+ Eğer öyleysem, Tanrı öyle kalmamı sağlasın. Eğer değilsem, Tanrı bana da bahşetsin.

The Departed / Köstebek Replikleri (2006)


köstebek-2006-replik

İnsan kendi yolunu kendi çizer. Kimse sana eliyle vermez. Kendin almak zorundasın.
Bir şey olmaya karar verdiğinde, olabilirsin.
Kaybedeceği bir şey yokmuş gibi davranan birine güvenemezsin.
Lennon demiş ki: ”Ben bir sanatçıyım. Bana bir tuba verirsiniz, ben ondan bir şey çıkartırım.”
Kibir insanı kör eder.
Dürüstlük, gerçeği söylemek demek değildir.

Kimse bir polisten daha fazla b. ka batmış olamaz.
Büyük başın ağrısı büyük olur.