Titus Replikleri (1999)
Söyleyin, içimdeki kini nasıl kusmalıyım? Yoksa bir
köşede ağlamalı mıyım? Bırakın ağlayayım. Kaybedenler ağlamalı.
Dillerindeki acı tat midelerini yakmalı. (Titus Andronicus)
Bunun ne önemi var? Duysalar bile söylediklerimi dikkate
almazlar ki. Onlardan merhamet dileniyorum ama acımazlar ki. Bu yüzden
derdimi taşlara haykırıyorum. Taşlar onlardan daha yumuşak. Onlar
taşlardan daha sert. Ama taşlar ölüm kadar sessiz. Onların dilinden
çıkan ise korkunç bir ölüm. Korkunç bir son. (Titus Andronicus)
Kaplanlar avlanmalıdır. Ama Roma seni ve beni asla
avlayamaz. Mutlu olabilir misin? Haksızlığa karşı koyamadığın sürece
huzur bulabilir misin? (Titus Andronicus)
Kimsenin yarası benimki kadar derin olamaz. Duygularım
tarif edilmeyecek derecede incindi. Ağlayıp dövünmekle eline ne geçecek?
Şayet bu sefaletin nedeni bensem göz yaşlarımı tutamam, onlara
hükmedemem. Cennet bile ağlıyor. Dünya bunu duymuyor mu? Gazap
rüzgarları esiyor. Deniz nasıl sakinleşsin? Böyle bir acı karşısında
nasıl kabarmasın? Bana bir neden gösterin. Neden bulamıyorum. Deniz
benim. Rüzgarın çığlıklarını dinliyorum. Bana doğru esiyor. Dünya benim.
Elbette deniz sürekli kabaracak. Elbette dünya durmadan göz yaşı
akıtacak. Bu göz yaşları sele dönüşecek. (Titus Andronicus)
Yüreksiz çocuk. Kalk ve kardeşine bir bak. Konuş Lavinia,
hangi canavar babanın seni bu halde görmesini arzuladı? Hangi ahmak
denize su kattı ve yanan Truva’ya bir meşale getirdi? Seni gördükten
sonra öfkem bin kat daha arttı. Nilus gibi kendimi aşağılanmış
hissediyorum. Bana bir kılıç verin ki Roma için savaşmış ellerimi
keseyim. Bu acıya hangi yürek dayanır? Ver şunu bana. Ben ne uğurda
onlar adına savaştım? Bırak beni. Böyle mi teşekkür ediyorlar bana?
Bırak da ellerimi keseyim. Konuş soylu kardeşim. Kim yaptı bunu? (Titus
Andronicus)
Bu şeytanlıksa ben de şeytanım. Sonsuza kadar sönmeyecek bir ateşle yanıyorum. Cehennemde sana eşlik edeceğim. (Aaron)
Martius: Neden gülüyorsun?
Titus Andronicus: Göz yaşlarım tükendi de ondan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder